30 Haziran 2011 Perşembe

Sevda, Kavga ve Özgürlük Üzerine

Düştü mü sevda yüreğine,
Kor bir kere değdi mi tenine
Yoktur artık dönüşü.
Mutlak kavrulacaksın,
Boynuna geçecek ilmekleri,
Ayrılıkları,
Haksızlıkları ve zulmü
Göze almışsındır artık.

Göze alarak yaşamak...
Maşukun kaderi budur sadece.
Bedel ödemek,
Ve susmak sinirleri çatlatırcasına.

Boyun eğmek değildir masumiyetin,
Masumiyetin bir başkaldırıdan ibarettir.
Öyle ki, ölümü şeref sayarsın,
Lakin ölmeye derman yoktur bu sevdada.

Sevdan özgürlüğünse eğer,
Yaşamak sevgilindir,
Ölüm...
Olsa olsa
Düşmanın sana biçtiğidir,
Namussuzca.

Gözlerindeki ateşi,
Dilindeki sözünü,
Namlundaki mermini,
Savaş alameti bilir düşman.

Oysa sen...
Öyle bir sevdanın sahibisindir ki
Çoğu yerde
Düşman bileni yaşatmak istersin seni.
Öyle bir seversin ki yaşamı,
Herkes tatsın istersin,
Kana kana.

Bilirsin dertlerini,
İçlenirsin...
Seni öldürmek isteyeni yaşatmak,
Senin en büyük günahındır.
Sehpada yüzüne okunur.
Susarsın önce,
Gülümsersin nihayet,
Ve haykırırsın:
Özgürlük Benim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder