1 Temmuz 2011 Cuma

Kendi Evlatlarını Yiyen Millet!


Bir memleketi düze çıkarmak, ihya etmek için en basit yol nedir? Eğitim. Hiç kuşkusuz iyi eğitilmiş nesiller yetiştirmek topla tüfekle, parayla kazanamayacağımız her şeyi kazandırır. İyi eğitilmiş nesiller elbette memleketi de medeniyeti de kurtarmaya yetecektir.
Peki, iyi eğitimli nesil nedir? Her birinin aynı uyduruk sistemin içinde rezil edildiği, tek tip insan olmaktan, vaktini boşa harcamaktan başka bir şey bilmeyen, popüler kültürün oyuncağı olmuş, aklı fikri uçkurunda olan çocuklar yetiştirmek mi? Ellerinde lisans diplomalarıyla aylak aylak gezen, üniversiteden sadece diploma kazanarak mezun olan gençlerle mi ‘globalleşen dünya’ya ayak uyduracağız? Bırakın üniversite mezunu yetiştirmeyi; bu yetişen nesle hiç eğitim vermesek de yine aynı durumda olurlardı!
Tarihten, edebiyattan yoksun, kültürü ve ahlakı olmayan binlerce gariban… Kökü sökülmüş ağaç gibi, rüzgâr nereden eserse oraya doğru bükülen nesiller yetişiyor! Bir yıl rapçi oluyorlar, ertesi sene rockçı, bir sene sonra emo… Velhasıl o yıl ne pompalarsa küresel egemenlerin toplum mühendisleri, bizim çocuklar o pompanın gazına göre savruluyorlar! Ne dinlediklerinden bir şey anladıkları var, ne giydiklerini neden giydiklerinin farkındalar. Sadece herkes gibi yapıyorlar. Kendilerine örnek gösterilen üç beş tane şarkıcı parçası nereye giderse oraya gidiyor zavallı kuzular!
Okullarda öğretmenler yok hükmündeler; müfredat bir yandan, maaş derdi bir yandan, bir sistemi bile olmayan Maarif diğer taraftan… İsteseler bile şuurlu, ahlaklı, düşünebilen nesiller yetiştiremiyorlar. Neden? Batıdan kopya ettiğimiz sistemin içinde bizim değerlerimizi, bizim medeniyetimizi öven, yücelten, idrak eden tek bir çark yok da ondan. Varsa yoksa batı… Batı Orta Çağ’dan çıkarken münevverleri vardı; kendi değerlerini ortaya döken, kendi medeniyetini yücelten ve kendini ateşin ortasına atabilen. Rönesans yapılırken Da Vinci, Galile gibi adamlar ölümü göze aldılar, karanlıktan ışığa çıkarabilmek için Avrupa’yı. Biz Tanzimat’tan beri aslımızı inkâr ediyoruz, kökümüze benzin döküyoruz, kökü çürümüş bir ağacın yapraklarını parlatıp duruyoruz! Reform’u yapan Avrupa Hıristiyanlığın ne demek olduğunu anlayarak başardı bunu. Biz ne yaptık? İslam’ı denize dökerek yüceleceğimiz gafletiyle Avrupa’yı tanrı edindik! Asırlardır elmalarla armutları topluyoruz, çıkarıyoruz, çarpıp bölüyoruz ama sonuç değişmiyor: Anlamsızlık!!!
Kendine, tarihine, dinine, diline yabancı nesiller yetiştirip duruyor ve arkalarından hayıflanıyoruz; Bu gençlik neden böyle?
Kültürsüz nesiller yetiştirdiğimiz için olabilir mi acaba?
Dini ve dili olmayan bir milliyet yaratmanın ne faydası oldu acaba? Bütün dünyanın ezbere bildiği Mevlana’yı Türkçe tercümeden yalın ve yavan okuyabilen ama ne dediğini asla anlayamayan nesiller yetiştirince ‘modern’ mi oldu bu millet?
İngilizce gibi bir papağan dilini öğrettiğimiz çocuklarımız Osmanlı Türkçesi bir kelime gördüklerinde şeytan görmüş gibi afallıyorlar; hâlbuki dedelerinin konuştuğu, yazdığı, okuduğu dildi o. Dedelerinin ninelerine âşık olduğunda mırıldandıkları beyitlere şimdi torunları çivi yazısı görmüş gibi bakıyorlar. 
Bu çocuklarla mı 2023 hedefliyoruz? Yoksa memleketin çocukları cahil kaldığı için hep başköşede yer bulan Robert Kolej’li, Galatasaraylı, Dame de Sion’lu çocuklarımız mı bizi 2023’e ulaştıracak?
Bütün dillerin Türkçeden türediği saçmalığına inanarak, medeniyetimizi ihya etmiş Arapça ve Farsçayı düşman görünce çağdaş mı olduk?
Peki, o beğenmediğimiz Osmanlı Türkçesi’ni unutturduğumuz nesillerden hukuk terimlerini hakkıyla öğrenen kaç hukukçu yaratabildik? Yüzyıldır anayasa yapamamak, her gün yargının bağımsızlığını tartışmak gerçekleri bunların az da olsa payı olan bir tezahür değil mi?
Başınız sıkıştığında söylediğiniz bir şey var: Devlette devamlılık esastır diye. Efendiler, asıl devamlılık kültürde esastır; kültürün ihyası için dilde devamlılık esastır!
Velhasıl, bizde kültür namına hiçbir şey bırakmayan şu Batı yalakalığından kurtulmadıkça ne fikri irfanı hür nesiller yetişir ne de bir arpa boyu yol alırız. Bu memleketin evlatlarına acıyın efendiler, bu çocukları kültürsüzlüğe, sefilliğe, köksüzlüğe mahkûm etmeyin! Unutmayın, bu memleketin her şeyden evvel düşünebilen ve düşünürken tarih ve medeniyet şuuruna sahip evlatlara ihtiyacı vardır. Vesselam.

2 yorum:

  1. Kalemine sağlık arkadaşım.. Günümüz gençlerini güzel bir neden- sonuç içerisinde öyle güzel anlatmışsın ki..
    Eğitim şart diyoruz ancak nasıl bir eğitim; içi fos olmayan dolu dolu bir müfredat ve iyi yapılandırılmış bir eğitim sistemi..
    Yazılarının devamı dileğimle.. Kaleminde ışık hiç bitmesin..
    Tülay AGAGÜNDÜZ

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim Tülay. Elimden geldiğince, dilim döndüğünce anlatmaya devam inşallah.

    YanıtlaSil